DESTANSI BİR GECE “15 TEMMUZ”
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN YIKILMAZ BİR KALE OLDUĞUNUN… TÜRK MİLLETİNİN KAHRAMANLIĞININ EN BÜYÜK ÖRNEKLERİNDEN BİRİ, 15 TEMMUZ 2016 GECESİNDE YAŞANAN HAİN DARBE GİRİŞİMİ… BUGÜN O KANLI GECENİN 5. YILIYDI… YAŞANANLAR HAFIZALARIMIZA KAZINMIŞ OLSA DA GELİN BİR KEZ DAHA HATIRLAYALIM…
Bir yanda din kisvesi altında Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını hedef alan bir örgüt…
Diğer yanda bir gecede destan yazan Türk milleti…
Bugün Fetullahçı Terör Örgütü’nün hain darbe girişiminin 5. Yılı…
Türkiye cumhuriyetinin her kurumunda yuvalanmış Fetöcüler…
Tam 5 yıl önce bugün gerçek yüzünü gösterdi.
Asker kamuflajı giymiş sözde askerler, Türk milletinin kaderini değiştirmeye kalkıştı.
İhanetin fitilinin ateşlendiği yer, İstanbul boğaz köprüsü oldu.
Kuleli askeri lisesinden hareket eden askeri birlik, zırhlı araç ve tanklarla Boğaziçi köprüsüne gitti.
Saatler 22’ye yaklaşıyordu… Anadolu’dan Avrupa yakasına geçiş tamamen kapatıldı. Kimse başta ne olduğunu anlamadı…
Çok geçmeden anlaşıldı ki… Askeri üniformalarla yol kapatan, kendi milletine ateş açan türk askeri değil FETÖ’nün askerleriydi.
Asil Türk milleti geçit vermeyecekti… Vermedi de…
Tankın önüne yatıp, elinde silah olan terörist gruba silahsız direnecek kadar gözü kara olan bir millet, vatanına zeval gelmesine izin verir miydi?
Her şeyi göze alan millet, adeta ölüme yürüdü…
Saatler gece yarısını geçtikten sonra on binlerce Türk vatandaşı sokaklardaydı. Hainlere karşı büyük bir direniş başladı.
Bu tepkiyi hesaba katmamıştı hain teröristler… Neye uğradıklarını şaşırdılar…
Vatandaşlara ateş açmaya başladılar…
Onlar silahları ateşledikçe kalabalık artıyordu… Türk milleti ölüme kafa tutuyordu… Her şey vatan içindi…
Gözleri dönen hainler bu kez toplarla saldırmaya başladı…
Bu sırada polis sivil çok sayıda şehit verilmişti.
Karşı koyma sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti.
Sadece İstanbul değil… Ankara’da… İzmir’de… Bursa’da… Erzurum’da… 83 milyon sokaklardaydı… Darbenin ne olduğunu bilenler, bunu ilk kez yaşayanlar… Ne olduğunu anlamayanlar… Herkes ama herkes meydanlardaydı…
Türkiye cumhuriyeti tarihinin kara lekesi 15 Temmuz hain darbe girişimi…
251 kişi şehit edildi… Binlerce yaralı vardı…
Ama geçit verilmedi…
Saatler 06.15’i gösterdiğinde kazanan halk, kazanan demokrasiydi…
Hainlerin darbe hayali sadece 8 saat 23 dakika sürdü…
Türk milletini geçemeyeceğini anlayan cuntacılar bir bir teslim olmak zorunda kaldı.
Darbenin seyrini değiştiren kırılma anları da oldu.
FETÖ’cülerin hesaba katmadığı anlar…
Bunlardan ilki Türk hava sahasının askeri hava araçlarına kapatılması oldu.
Yapılan bir ihbarın, darbe girişiminin habercisi olabileceğini değerlendiren istihbarat yetkilileri, bu bilgiyi genelkurmay Başkanlığı’na bildirdi.
Dönemin genelkurmay başkanı orgeneral Hulusi Akar, mit başkanı hakan fidan ile görüşmesinin ardından, “Türk hava sahasının askeri hava araçlarına kapatılması” emrini verdi.
Bu gelişme üzerine 03.00’da yapılacak darbe girişimini öne çeken darbeciler, söz konusu saate göre hazırlanan planlarda değişikliğe gitmek zorunda kaldı.
Beklenmeyen bu durum karşısında panikleyen örgüt mensupları, darbe girişiminde kullanılacak birlikleri planladıkları gibi komuta edemedi.
En büyük kırılma anı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı meydanlara davet etmesiydi.
O saate kadar darbeciler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışına kaçtığını ya da yakalanarak açık denizde demirlenen gemide tutulduğu yalanına sarılarak psikolojik üstünlük kurmak istedi.
Ancak saatler 00.26’yı gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayına bağlandı halkı meydanlara davet etti.
Bu çağrı üzerine ellerinde bayraklarla alanlara inen vatandaşlar, darbecilere karşı demokrasiyi savundu.
Darbeciler, dönemin genelkurmay başkanı Hulusi Akar’ı yanlarına çekebileceğini düşündü…
Başına silah dayadılar… Buna rağmen akar, darbecilere karşı geldi ve girişimin bir an önce bitirilmesini istedi.
Bunun üzerine darbeciler, Akar’ı derdest ederek Akıncı Üssü’nde alıkoydu.
Akar’ın direnişi, ihanetin başarılı olmasının önündeki önemli engellerden biri oldu.
Ve Ömer Halisdemir…
Kahramanlığın öyküsünü yazan isim…
Darbeci tuğgeneral semih terzi, özel kuvvetler komutanlığı karargâhını ele geçirmek için tam teçhizatlı bordo bereli askerden oluşan iki timle Diyarbakır’dan Ankara’ya hareket etti.
Bu gelişme üzerine dönemin özel kuvvetler komutanı Zekai Aksakal, Halisdemir’i arayarak, karargâha gelmesi halinde Terzi’yi etkisiz hale getirmesini istedi.
Halisdemir bir an bile tereddüt etmedi…
Semih Terzi’yi karargâha girmek üzereyken vurdu.
Ömer Halisdemir ise Terzi’nin beraberindeki bazı askerler tarafından şehit edildi.
Darbecilerin moral ve motivasyonunu düşüren Terzi’nin ölüm haberi, o gecenin unutulmaz bir diğer kırılma anı olarak tarihe geçti.
Haber: Nuray Kartal
