http://www.sexzun.com
25 Nisan 2024 Perşembe
17 Temmuz 2017 Pazartesi, 07:23
Mevlüt Özben
Mevlüt Özben mevlutozben@kardelenhaber.com Tüm Yazılar

15 Temmuz’un Ardından: Bu Kötülükle Nasıl Baş Edilir?

Bir kötülükle baş edebilmek için önce doğru anlamak ve tanımlamak gerekir. FETÖ’nün 15 Temmuz Darbe girişimi ile açık ettiği kötülük, dünyevi hırs ve çıkarlar dolayımında gerçekleştirilmiş olan bayağı eylemlerden (kötülüklerden) oluşmaktadır. FETÖ’yü, içine gizem katarak işin içinden çıkılmaz hale getirme yanlışına düşülmemesi gerekiyor.

Bakın! Holokaust tüm dünyaya şunu göstermişti: İnsanların anlama güçlerini aşan bu suçlar, çok tehlikeli, sadist, cani, sapık insanlar tarafından değil, oldukça ‘normal insanlar’ tarafından da işlenebiliyor.

Soykırıma bulaşanların yaptıkları (kendilerince) o denli ‘normaldi’ ki, savaş sonrasında saklanma gereği duymadıkları gibi, takma ad kullanmayı dahi akıl edememişlerdi. Avukat, eczacı, matbaacı ya da her neyse o olarak hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilmişlerdi. Yapılan tüm kötülüklerin toplamından daha dehşet verici olan da, yine bu ‘normallik’ti aslında. Ve ‘normal insanların’ geldiği bu noktayı, yani onların sadece SS elemanları olmak üzere değil, aynı zamanda masum kurbanları sanki yapılması en normal olan şey buymuş gibi öldürmeyi kabul edecek şekilde eğitildiği gerçeğini nasıl açıklayacaktık?

FETÖ için de durum benzerdir! Belli ki çok sayıda insanın işin içinde olduğu ‘sınav usulsüzlükleri’, ‘kumpaslar’ ve diğerlerinde olup-bitenler de, böylesi bir ‘normalliğin’ sınırları içinde olmuştur. Bu örgütün mensupları yıllar içerisinde binlerce insanın, hatta bir ülkenin geleceğini ‘çalarken’ bundan hiç rahatsızlık duymamışlardır. Baudrillard’ın sözleri ile anlatmayı denersek; FETÖ’cüler kötülüğün egemenliği altında kötülüklerini ifşa ederken ortaya saçılan ahlaksızlığı görememişler ya da daha güçlü bir olasılıkla başlarını başka yöne çevirmişleridir. Oysa yapılanlar (tüm bu kötülükler) ahlaksızca şeylerdir.

İnsanların sadece kendi özgür seçimleri ile kendilerini ahlaken ‘iyi’ ya da ‘kötü’ye dönüştürdüklerini unutmamak gerekiyor. Başka bir deyişle, ahlaken ‘iyi’ ya da ‘kötü’ hale gelmeye sebep olan şey, kendi özgür seçimleri ile insanın kendisidir. Demek ki, kötülük bir seçim meselesidir.

FETÖ ve mensupları seçimini kötülükten yana yapmış, buna karşın Türk Milleri destansı bir direnişle iyilikten yana tavır takınmıştır.

Bundan sonra yapılması gereken, bu örgütle, söz konusu destansı direnişe yakışacak derecede, kararlı ve etkili bir şekilde mücadele etmektir.

mozben0@gmail.com

Yorum yazın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir